
- yazar Egecan Korkmaz
- açık 1 Eki, 2025
When Küresel Sumud Filosu crossed the 120‑deniz‑mil sınıruna on 30 Eylül 2025, the world’s eyes turned to the Akdeniz’s most tense corridor. The flotilla, which set sail from İspanya on 31 Ağustos 2025 with 22 tekne, now cruises in a “yüksek alarm” bölgesi, just shy of Gazze Şeridi’s kıyılarına. Approximately 50 ülke’s destekleri, doktorlar, aktivistler ve sanatçılarla dolu gemiler, tıbbi malzeme ve gıda bağışlarıyla donatıldı; ama İsrail’in Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Dışişleri Bakanı, İsrail bir durdurma çağrısında bulundu.
Filonun Yolculuğu ve Amaçları
İspanya’nın Valencia limanından sabah erken saatlerde başlayan yolculuk, Akdeniz’in ortasındaki bir dizi durakla devam etti. Her bir durakta, ikamet eden ülkelerden gelen gönüllüler ve insani yardım malzemeleri gemilere yüklendi. Toplamda 22 tekne, 1 500 metreküp bir alana yayılan tıbbi kit, sıcak yemek ve su depoları taşıyor. “Gazze’ye bir yaşam koridoru açmak istiyoruz,” diye ifade eden bir doktor, gemilerin bir köprü gibi işlev gördüğünü belirtti.
Uluslararası Destek ve Eleştiriler
Filoya destek veren ülkeler arasında Yunanistan, İtalya ve İspanya yer alıyor. Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis, “Biz de İtalya’nın sesine katılıyor, Latin Kudüs Patrikliği’nin güvenli teslimat teklifini destekliyoruz,” diyerek açıklama yaptı. Latin Patriarchate of Jerusalem ise, “çocuk, kadın ve erkeklere ulaşacak yardımın güvenli bir limana indirilmesi gerekir” şeklinde bir tutum sergiledi.
Riskli Bölgeye Giriş ve Güvenlik Protokolleri
30 Eylül Salı günü saat 22:39’da, filonun iletişim ekibi sosyal medyada bir güncelleme yayınladı: "Kimliği belirsiz gemiler teknelere yaklaştı, güvenlik protokolleri devreye alındı." Bu, daha önceki filo girişlerinde yaşanan saldırıların hatırlatmasıydı. Filonun teknik ekibi, radyo frekansları ve deniz radarları sayesinde potansiyel tehditleri tespit etti ve tüm katılımcılar hazır bekleme pozisyonuna geçti.
İsrail’in Tepkisi ve Diplomatik Çabalar
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, 1 Ekim 2025 tarihinde Twitter’da şu mesajı attı: "Greece is now also joining Italy in its appeal to the flotilla: accept the Latin Patriarchate of Jerusalem's offer to safely deliver aid intended in solidarity with the children, women, and men of Gaza. Spain has also requested them not to continue their course." Saar’ın açıklaması, bölgedeki gerilimi azaltmak ve filoyu yönlendirmek amacıyla çoklu ülke işbirliğine vurgu yaptı.
Gelecek ve Olası Senaryolar
Şu anki durum, iki olası senaryoya yönleniyor. Birincisi, filonun diplomatik çabalar sonucunda bir ara limana yönlendirilerek yardımların “güvenli” bir şekilde dağıtılması; ikincisi ise, İsrail’in deniz kuvvetleri tarafından doğrudan müdahale edilmesi. Her iki durumda da, insani yardımın kesintisiz ulaşması kritik. Uluslararası Hukuk Uzmanı Dr. Leila Hassan, "Bir deniz blokajı, uluslararası insani hukuk çerçevesinde ciddi bir ihlal sayılabilir" diyerek gerilimin boyutunu anlatıyor.
Geçmişteki Benzer Filolar ve Öğrenilen Dersler
2010’da Mavi Marmara’ya yönelik İsrail müdahalesi, dünya kamuoyunda ciddi bir tepki topladı. O dönemde, 10 tekne ve 600 gönüllüyle deniz yoluyla insani yardım gönderme girişimi, “Mavi Marmara Olayı” olarak hafızalarda yer etti. O olaydan ders alınarak, bu kez filo daha fazla ülkeden diplomatik destek alıyor ve güvenlik protokolleri çok daha sıkı bir şekilde uygulanıyor.
- Filonun toplam tekne sayısı: 22
- Destek veren ülkeler: 50+
- Geri kalan mesafe: 120 deniz mili
- Yüklenen tıbbi kiti: 1 500 metreküp
- Riskli bölgeye girildiği tarih: 30 Eylül 2025, 22:39
Frequently Asked Questions
Küresel Sumud Filosu tam olarak ne tür yardımlar taşıyor?
Filoda öncelikli olarak tıbbi ekipman, kan grubu setleri, antiseptik çözeltiler ve acil müdahale çantaları bulunuyor. Ayrıca, 10 000 adet kuru gıda ve 5 000 litre temiz su da yüklü.
İsrail neden filoyu durdurmaya çalışıyor?
İsrail, deniz güvenliği ve bölgedeki olası silahlı müdahale risklerini gerekçe göstererek filoyu bloke etmeye çalışıyor. Bakan Gideon Saar, diplomatik yollarla yardımın “güvenli” bir limanda teslim edilmesini savunuyor.
Filonun geçirdiği riskli bölge neresi ve ne kadar tehlikeli?
Filonun girdiği bölge, İsrail donanmasının sıkı denetim uyguladığı Gazze kıyılarına 5‑10 deniz mili mesafesindeki “güvenlik sahası”. Burada kimliği belirsiz gemiler ve radyo frekansları üzerinden müdahale ihtimali yüksek.
Yunanistan ve İtalya’nın filoya dair önerileri neler?
Her iki ülke de Latin Kudüs Patrikliği’nin sunduğu “güvenli teslimat” teklifini destekliyor. Yunanistan, İtalya’yla birlikte filoyu bir limanda güvenli bir duraklamaya yönlendirmeyi savunuyor.