SUNGUN_ANA

“20 dolar 20 kilo” Hakkında

Bağımsız Araştırma Bilgi ve İletişim Derneği, farklı kültürlerin, inanışların ve görüşlerin bir arada olabilmesi, insan haklarına saygılı bir toplumun oluşmasına katkıda amacıyla çalışmalar yürütmektedir.

Bu perspektifle İstanbullu Rumların 16 Mart 1964 tarihli “sürgün” kararıyla İstanbul’dan nihai göçe zorlanmalarının 50. Yılı olan 2014’te bu trajedinin toplumun gündemine yeniden sunulması amacıyla “20 dolar 20 kilo” adıyla çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi.

Arka Plan

Son yıllarda nispeten artan yakın tarihle yüzleşme çabaları düşünüldüğünde, üzerinde bir iki çalışma dışında pek durulmayan, görmezden gelinen konulardan birisi de 1964 yılında Rumlara uygulanan sürgün kararı ve eşliğinde yaşanan olaylardır. Ulus devlet sürecinde eğitim, sosyal ve ekonomik alanda başta olmak üzere pek çok alanda toplumu homojenleştirmeye dönük politikalar uygulandı. Varlık Vergisi, 6-7 Eylül Olayları gibi hadiselerle ayyuka çıkan Türkleştirme politikalarının bir devamı olarak 1964 yılında, Kıbrıs meselesi öne sürülerek Türkiye’de yaşayan Yunanistan pasaportlu Rumların sınırdışı edilmesine karar verildi.

Bu kararla birlikte resmi rakamlarla 12 bin kadar Rum yanlarına 20 kiloluk eşya ve 200 liraya denk gelecek para almalarına izin verilerek sürgün edilirken onlarla evli, farklı uyruklardan olanlar dahil olmak üzere 30 bin Rum bu facianın birer parçası haline geldi. 1964 yılında alınan tek tedbir sınırdışı etme değildir. Bu uygulamaya eşlik eden gerek gayrimenkullerle, gerekse vakıflar, azınlık okulları, İmroz ve Bozcaada Rumları ile ilgili bütün kısıtlamalar, Türkiye Rumlarını kendi vatanlarında bir gelecek olmadığına ikna etmiştir. Nitekim zorunlu sürgün olayının devamında Rum nüfusunun sürekli olarak azalması süreci başlamıştır. Bu süreç Türkiye Rumlarının toplumsal kimliğini oluşturan unsurların örneğin kutsal günlerin bazı geleneklerinin, Tatavla ve Pera karnavallarının, müzik, mutfak kültürü ve sosyal alışkanlıklarında kaybolması anlamını da taşımaktadır. Günümüzde Türkiye Rumları sayıları iyice azalmış bir cemaatin üyeleri olarak varlıkları ancak geçmişe dair bir “renk” olarak hatırlanmaktadırlar.
Mevcut sorunların “tarihle” koşullandığının bilincinde olarak fakat Rumları sadece geçmişin mirası olarak değil, bugünün dünyasında yaşayan özneler görülmesi çok kültürlü, çok kimlikli demokratik gelecek yaratılması açısından önem taşımaktadır. Geçmişte yaşanan birtakım olaylardan dolayı Rumların İstanbul’u kendi rızaları ile terk ettikleri, zaten yabancı oldukları ve ait oldukları topluma geri döndükleri şeklinde özetlenebilecek olan toplumsal algı kırılmadığı sürece sağlıklı bir diyalogun gelişmesi mümkün olmayacaktır.

Bu bağlamda “20 dolar 20 kilo” başlıklı çalışmayla 1964 yılında yaşanan trajedi özelinde bir cemaatin bireyleri olarak insanların hayatlarının nasıl değiştiği, gerçekte ne olduğu, neden olduğu irdelendi. Zira geleceğe dönük hoşgörülü ve saygıya dayalı diyalogun gelişmesi ancak geçmişten devralınan sorunlarla yüzleşilmesiyle mümkün olabilecektir.




Başa Dön ↑
  • 20 DOLAR 20 KİLO HAKKINDA

  • SERGİ KİTABI

  • KONUK DEFTERİ

  • BİZİ TAKİP EDİN

    Facebook Sayfamız
    Twitter Hesabımız